ÖZ GEÇMİŞ
ADI: SONGÜL
SOYADI: DEĞER
DOĞUM YERİ/TARİHİ: 01.06.1994 / MARDİN
NO: 13391034
HOBİ: ÇİÇEKLER
ÖĞRENİM BİLGİLERİ
LİSE: HOCA AHMET YESEVİ LİSESİ/ İZMİR
ÜNİVERSİTE: PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ HONAZ MESLEK YÜKSEK OKULU
8 Nisan 2014 Salı
6 Nisan 2014 Pazar
Açelya
Açelya, fundagiller (Ericaceae) familyasının ormangülü (Rhododendron) cinsinden bazı bitki türlerine verilen ad.
Anavatanı Kuzey Amerika ile Asya'nın tepelik bölgeleri olan bu bitkilerin çoğu ormanlarda, kayalık akarsu kıyılarında, bataklık ve gölge yerlerde yetişir. Bahar ya da yaz aylarında pembe, altın sarısı, ateş kırmızısı ve portakal renginin bütün tonlarında ya da beyaz renkte çiçekler açan küçük çalılık bitkilerdir. Açelyalar ormangülleri gibi, çürümüş bitki artıklarınca zengin, humuslu toprakları severler.
Japonlar, yaklaşık 1000 yıldır cüce açelyalar yetiştirmekte ve yöntemlerini gizli tutmaktadırlar. Hint açelyası 1680'de Hollandalılar tarafından Çin'den Avrupa'ya götürürlmüş ve bu türden Avrupa'ya özgü birçok yeni tür geliştirilmiştir. Bunlardan biri günümüzde Belçika'nın ulusal çiçeği olarak kullanılmaktadır.
Anavatanı Kuzey Amerika ile Asya'nın tepelik bölgeleri olan bu bitkilerin çoğu ormanlarda, kayalık akarsu kıyılarında, bataklık ve gölge yerlerde yetişir. Bahar ya da yaz aylarında pembe, altın sarısı, ateş kırmızısı ve portakal renginin bütün tonlarında ya da beyaz renkte çiçekler açan küçük çalılık bitkilerdir. Açelyalar ormangülleri gibi, çürümüş bitki artıklarınca zengin, humuslu toprakları severler.
Japonlar, yaklaşık 1000 yıldır cüce açelyalar yetiştirmekte ve yöntemlerini gizli tutmaktadırlar. Hint açelyası 1680'de Hollandalılar tarafından Çin'den Avrupa'ya götürürlmüş ve bu türden Avrupa'ya özgü birçok yeni tür geliştirilmiştir. Bunlardan biri günümüzde Belçika'nın ulusal çiçeği olarak kullanılmaktadır.
Nergis
.jpg)
.jpg)
Bu bitkilerde sap 20-80 cm kadar yükselebilmektedir. Soğanlı olan bu bitkilerde taç yaprakları beyaz veya sarının karışımları şeklindedir.
Anavatanı Avrupa olan bu bitkilerin en çok tür zenginliğine İspanya vePortekiz'de rastlanmaktadır. Ancak doğal olarak tüm Akdeniz kıyılarında, hatta bunun uzantısı olan Japonya'ya kadar aynı enlem dereceleri arasında görülmektedir. Dünyada Avrupa, Kuzey Amerika, Kuzey Afrika ülkelerinde tarımı yapılmaktadır.
Bu bitkinin soğanları en az 1 sene ara ile kullanılmaktadır. Zira çiçeğini vermiş olan soğan ekilirse, bir dahaki seneye çiçek vermez.
Narcissus poeticus, Türkiye'de Ege Bölgesi'nde özellikle Karaburun veMordoğan'da yetiştirilmektedir.
Amber Çiçeği
Amber çiçeği: ebegümecigiller familyasından, özellikle Çin ve Hindistan'da doğal olarak yetişen, Yemen ve Hicaz'da ise çekirdeklerinden yararlanmak üzere sık olarak yetiştirilen bir bitkidir. Yazları sıcak olan iklimlerde yetişebilen amber çiçeği, 1,5 metreye kadar boylanabilen, yıldız şeklinde yaprakları bulunan, Temmuz ve Ağustos aylarında çiçeklenen bir çiçektir. Amber çiçeğinin tohumları C vitamini içermekle birlikte kabızlığı giderici mushil etkisi de vardır. Tohumlar demlendililerek kullanılır ancak 6 gr. fazlası Karaciğere zarar verir. | |
AMBER ÇİÇEĞİ BİTKİSİ BAKIMI Amber çiçeği sıcak ve tropik iklimleri çok seven bir bitkidir. Dolayısıyla güneş almalı, toprağı sürekli nemli bulundurulmalıdır. Yaz aylarında yaprakları fıs fıs yardımıyla ıslatılması yerinde olacaktır. Amber Çiçeği tek yıllık ve odunsu olmayan bir bitkidir. Dolayısıyla gövdeleri çok fazla dirençli değildir. Güneşi çok sevse de yarı gölge alanlarda da yetiştirilebilir. Toprağının geçirgen olması ve su tutması oldukça önemlidir. |
Menekşe
Menekşe (Lat. Viola); İkiçenekliler sınıfının Menekşegiller familyasından çiçekleri tek renkli, bir ya da çok yıllık otsu bitkidir. Çiçekler genellikle koyu mor ya da beyaz renklidir. Yaprakları yürek biçiminde ve sapsızdır. Genellikle bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilir. Yabani türleri de vardır. İlkbaharda çiçek açar. Kozmetik endüstrisinde esans elde etmek, tıpta ise terletici, balgam söktürücü, öksürük kesici, göğsü yumuşatıcı olarak kullanılır. Yaprakları kan arındırıcı, idrar söktürücü, kökleri ise kusturucudur. Menekşenin birçok türü vardır. En iyi bilineni hercai menekşedir. Türkiye’de doğal olarak 20 kadar türü yetişir. Kokulu menekşe bahçelerde yetiştirilir. Afrika menekşesi, anayurdu Doğu Afrika olan, koyu mor renkli küçük çiçekleri olan bir türdür. Süs çiçeği olarak saksılarda yetiştirilir. Cezayir menekşesi açık mavi renkli çiçekleri olan bir türdür, Türkiye’de de yetişir.
Menekşegiller, (Lat. Vioalaceae); İkiçenekliler sınıfının Parietales takımından bir familya. Bir ya da çok yıllık, otsu ya da ağaçsı bitkileri kapsar. 16 cinsi ve 850 türü vardır. Yaprakları almaşık ve basittir. Çiçekleri erdişi ve zigomorftur. Menekşegillerden tıpta yararlanılır.
Menekşe (Lat. Viola); İkiçenekliler sınıfının Menekşegiller familyasından çiçekleri tek renkli, bir ya da çok yıllık otsu bitkidir. Çiçekler genellikle koyu mor ya da beyaz renklidir. Yaprakları yürek biçiminde ve sapsızdır. Genellikle bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilir. Yabani türleri de vardır. İlkbaharda çiçek açar. Kozmetik endüstrisinde esans elde etmek, tıpta ise terletici, balgam söktürücü, öksürük kesici, göğsü yumuşatıcı olarak kullanılır. Yaprakları kan arındırıcı, idrar söktürücü, kökleri ise kusturucudur. Menekşenin birçok türü vardır. En iyi bilineni hercai menekşedir. Türkiye’de doğal olarak 20 kadar türü yetişir. Kokulu menekşe bahçelerde yetiştirilir. Afrika menekşesi, anayurdu Doğu Afrika olan, koyu mor renkli küçük çiçekleri olan bir türdür. Süs çiçeği olarak saksılarda yetiştirilir. Cezayir menekşesi açık mavi renkli çiçekleri olan bir türdür, Türkiye’de de yetişir.
Menekşegiller, (Lat. Vioalaceae); İkiçenekliler sınıfının Parietales takımından bir familya. Bir ya da çok yıllık, otsu ya da ağaçsı bitkileri kapsar. 16 cinsi ve 850 türü vardır. Yaprakları almaşık ve basittir. Çiçekleri erdişi ve zigomorftur. Menekşegillerden tıpta yararlanılır.
Sardunya
Sardunya (Scanted Leaved),turnagagasıgiller familyasındandır. anayurdu Güney Afrika olan çok yıllık bitki. Akdeniz ülkelerinde o kadar çok yetiştirilir ki Akdeniz'le özdeşleştirilmiştir. Kış'a dayanıklıdır. Pembe,sarı beyaz ve kırmızı tonlarında çiçeklerivardır. Eşeysiz ürer ve ekilen küçük bir parçadan büyüyebilir. Genel, sakız sardunyası, ceylan ve ıtır gibi türleri vardır. Sıcağı sever ve çok çiçek açması için bol güneş görmelidir. Gelişmesi için neme lüzum yoktur.Ayrıca bu çicek kızıl toprakta daha hızlı büyüyebilir.
Sardunya (Scanted Leaved),turnagagasıgiller familyasındandır. anayurdu Güney Afrika olan çok yıllık bitki. Akdeniz ülkelerinde o kadar çok yetiştirilir ki Akdeniz'le özdeşleştirilmiştir. Kış'a dayanıklıdır. Pembe,sarı beyaz ve kırmızı tonlarında çiçeklerivardır. Eşeysiz ürer ve ekilen küçük bir parçadan büyüyebilir. Genel, sakız sardunyası, ceylan ve ıtır gibi türleri vardır. Sıcağı sever ve çok çiçek açması için bol güneş görmelidir. Gelişmesi için neme lüzum yoktur.Ayrıca bu çicek kızıl toprakta daha hızlı büyüyebilir.
Küpe Çiçeği
Küpe çiçeği: küpe çiçeğigiller (Onagraceae) familyasından Fuchsia cinsini oluşturan 100 türü bulunan bitki cinsidir. Büyük bölümünün anayurdu Amerika'nın tropikal bölgeleridir. Kırmızı, mor, pembe, beyaz renkte çiçekler açarlar.
Genel özellikleri
Küpe çiçeği, küpe gibi sarkık çiçekleri olan bir süs bitkisidir. Nemli, gölgelik yerlerde yetişir. Anayurdu Meksika’nın yüksek dağları, Güney Amerika ile Yeni Zelanda adasıdır. Çoğu küpe çiçeği kırmızı, pembe, mor ve beyaz çiçek açar. Avrupalılar küpe çiçeğini ilk olarak Güney Amerika İspanyol sömürgesi Yeni Grenada’da görmüşler, önce İngiltere’ye sonra da 1830’a doğru Fransa‘ya getirmişlerdir. Çiçek kısa zamanda yayılmış, parklarda, bahçelerde, evlerde yetiştirilmeye başlanmıştır. Küpe çiçeği gölgelik ve rüzgarsız yerleri sever, çiçekleri uzunca bir zaman dökülmeden kalır.
Doğada 100 türü bulunan Fuchsia cinsinin süs bitkileri yetiştiriliciliğinde oluşturulmuş bulunan birçok melezleri F.x hybrida adı altında toplanmıştır. Diğer önemli türleri F.corymbiflora, F.fulgens, F.magellanica, F.procumbens ve F.triphylla’dır.
Yetiştirme
Küpe çiçeği kuytu ve nisbeten gölge yerlerden hoşlanır. Suyu sever. Fide ekildiği zaman ince çubuklardan destek yapılırsa biçimli büyür. Askılı saksılara da dikilebilir. Bu durumda pek zarif bir şekilde sarkacak ve destek istemiyecektir. Havalar soğumaya başlayınca içeri alınır. Camekanlı bir balkon, bitkinin kışı sağlıkla geçirmesine yetecektir. Kış sonuna doğru bitki derince budanır ve saksı değiştirilir. Çelikleri ayrı saksılara dikilerek yeni bitkiler elde edilebilir.
İklim İstekleri
Kış aylarında genç bitkiler optimum10-14 C sıcaklığa, yaşlı bitkiler ise 4-7C’lik sıcaklığa gereksinim duyarlar.Yüksek orantılı nem ister ve yarı gölge yerleri sever. Doğrudan güneş ışığı altında bırakıldığında yaprak ve çiçek dökülmeleri olur.
Toprak İsteği
John Innes saksı kompostu No.3’te iyi gelişir. Boynuz ve tırnak unu ile kalsiyum fosfat ve potasyum sülfat oranları 3 kat artırılırsa bu karışım bitkiye verilmesi için uygun halde bir toprak karışımı olur.
Ayrıca, hacim olarak 2 kısım tınlı toprak, 1 kısım yaprak çürüntüsü, ahır gübresi ve kumun karışımıyla elde edilen harç da kullanılabilir.
Üretim Tekniği
Üretimi tohum ve çelikler yapılır. Tohumlar Mart veya Nisan ayında ekilerek 16C’de çimlendirilir. Başlıca üretim şekli çeliklerdir. Çelikler üzerinde çiçek bulunmayan uç sürgünlerinden 7.5-10 cm uzunluğunda olmak üzere Mart ayında yapılır. Alınan çelikler hacim olarak eşit miktarlarda turba ve kum karışımında köklendirilir. Ortam sıcaklığı 16C dolaylarında tutulursa, çelikler 10-15 günde köklenirler.
Küpe çiçekleri terminal çeliklerle üretilir. Anaç bitkilerden fazla çelik alabilmek için sürekli kısa gün şartlarında ve 15o C sıcaklıkta tutulur.
Çelikler serada köklendirme ortamına dikilir. Ortamın ısıtılması köklendirmeyi çabuklaştırır. 15o C gece sıcaklığında sislemeyle 10-14 günde köklenir. Bütün yıl yetiştiriciliğe uygun olduğu için çelikler istenilen zamanda alınır.
Köklenen çelikler 12 cm. lik saksılara dikilir. Ortamın gözenekli ve iyi geçirgen olması gerekir. Saksılanmış fideler 17o C gece sıcaklığında bir süre kısa gün şartlarında büyütülür. Sürgünler 6-7 boğum olduklarında 4 boğum üzerinden uçları alınır. Yan sürgünlerin gelişmesi teşvik edilmiş olur.
Uç alındıktan 4 hafta sonra çiçek tomurcuğu oluşumunu teşvik etmek için gene 17o C gece sıcaklığında yastıklara uzun gün koşulu uygulanır. Uzun gün bitkilere 21 gün süre ile 4 saat ilave aydınlatma ile sağlanır. Fazla uzun gün uygulama bitkilerin uzun ve tepelerinin ağır olmasına neden olur. Bu nedenle 21 gün sonunda çiçek açıncaya kadar tekrar kısa gün şartları uygulanır. İlk uzun gün uygulamasından sonra bitkiler takriben 50 gün içinde çiçekler açarlar. Büyüme ve gelişme için en uygun gece sıcaklığı 15-18o C dir.
Gübreleme
Her yıl Şubat-Mart aylarında saksı değiştirme yapılır. Nisan-Ağustos ayları arası haftada bir kez 2-3 g/1 kompoze gübre verilir. Yüksek orantılı nemin yanı sıra ilkbahar ve yaz aylarında bol miktarda suya gereksinim gösterir.
Sulama
Özellikle sıcak günlerde yapraklara su püskürtülmelidir. Saksı toprağı gereğinden çok nemli tutulursa tomurcuklar da dökülmeler görülür. Dinlenme dönemi olan Eylül-Şubat ayları arası verilen su miktarı azaltılmalı, ancak toprak hiçbir zaman tümüyle kuru bırakılmamalıdır.
Budama
Çok fazla boylanmış bitkiler Şubat ayında kuvvetlice budanırlar. Genç bitkilerde ise, dallanmayı teşvik etmek için yine Şubat ayında uç alma yapılır.
Hastalık ve Zararlılarla Mücadele
Önemli hastalıkları Virüs, Kök Çürüklüğü, Solgunluk, Pas ve Kurşuni Küf; zararlıları ise Nematodlar, Kırmızı Örümcekler, Thripsler, Yaprak Bitleri, Beyaz Sinek ve Unlu Bitler’dir.
Çimdikleme: Uzun dalların uçlarını çimdiklemek yan dalların gelişmesini sağlayarak bitkinin daha hacimli ve daha çok çiçekli olmasını sağlar. Eskimiş çiçekleri de kopartın, çünkü çiçeklenmeyi azaltırlar.
Genel özellikleri
Küpe çiçeği, küpe gibi sarkık çiçekleri olan bir süs bitkisidir. Nemli, gölgelik yerlerde yetişir. Anayurdu Meksika’nın yüksek dağları, Güney Amerika ile Yeni Zelanda adasıdır. Çoğu küpe çiçeği kırmızı, pembe, mor ve beyaz çiçek açar. Avrupalılar küpe çiçeğini ilk olarak Güney Amerika İspanyol sömürgesi Yeni Grenada’da görmüşler, önce İngiltere’ye sonra da 1830’a doğru Fransa‘ya getirmişlerdir. Çiçek kısa zamanda yayılmış, parklarda, bahçelerde, evlerde yetiştirilmeye başlanmıştır. Küpe çiçeği gölgelik ve rüzgarsız yerleri sever, çiçekleri uzunca bir zaman dökülmeden kalır.
Doğada 100 türü bulunan Fuchsia cinsinin süs bitkileri yetiştiriliciliğinde oluşturulmuş bulunan birçok melezleri F.x hybrida adı altında toplanmıştır. Diğer önemli türleri F.corymbiflora, F.fulgens, F.magellanica, F.procumbens ve F.triphylla’dır.
Yetiştirme
Küpe çiçeği kuytu ve nisbeten gölge yerlerden hoşlanır. Suyu sever. Fide ekildiği zaman ince çubuklardan destek yapılırsa biçimli büyür. Askılı saksılara da dikilebilir. Bu durumda pek zarif bir şekilde sarkacak ve destek istemiyecektir. Havalar soğumaya başlayınca içeri alınır. Camekanlı bir balkon, bitkinin kışı sağlıkla geçirmesine yetecektir. Kış sonuna doğru bitki derince budanır ve saksı değiştirilir. Çelikleri ayrı saksılara dikilerek yeni bitkiler elde edilebilir.
İklim İstekleri
Kış aylarında genç bitkiler optimum10-14 C sıcaklığa, yaşlı bitkiler ise 4-7C’lik sıcaklığa gereksinim duyarlar.Yüksek orantılı nem ister ve yarı gölge yerleri sever. Doğrudan güneş ışığı altında bırakıldığında yaprak ve çiçek dökülmeleri olur.
Toprak İsteği
John Innes saksı kompostu No.3’te iyi gelişir. Boynuz ve tırnak unu ile kalsiyum fosfat ve potasyum sülfat oranları 3 kat artırılırsa bu karışım bitkiye verilmesi için uygun halde bir toprak karışımı olur.
Ayrıca, hacim olarak 2 kısım tınlı toprak, 1 kısım yaprak çürüntüsü, ahır gübresi ve kumun karışımıyla elde edilen harç da kullanılabilir.
Üretim Tekniği
Üretimi tohum ve çelikler yapılır. Tohumlar Mart veya Nisan ayında ekilerek 16C’de çimlendirilir. Başlıca üretim şekli çeliklerdir. Çelikler üzerinde çiçek bulunmayan uç sürgünlerinden 7.5-10 cm uzunluğunda olmak üzere Mart ayında yapılır. Alınan çelikler hacim olarak eşit miktarlarda turba ve kum karışımında köklendirilir. Ortam sıcaklığı 16C dolaylarında tutulursa, çelikler 10-15 günde köklenirler.
Küpe çiçekleri terminal çeliklerle üretilir. Anaç bitkilerden fazla çelik alabilmek için sürekli kısa gün şartlarında ve 15o C sıcaklıkta tutulur.
Çelikler serada köklendirme ortamına dikilir. Ortamın ısıtılması köklendirmeyi çabuklaştırır. 15o C gece sıcaklığında sislemeyle 10-14 günde köklenir. Bütün yıl yetiştiriciliğe uygun olduğu için çelikler istenilen zamanda alınır.
Köklenen çelikler 12 cm. lik saksılara dikilir. Ortamın gözenekli ve iyi geçirgen olması gerekir. Saksılanmış fideler 17o C gece sıcaklığında bir süre kısa gün şartlarında büyütülür. Sürgünler 6-7 boğum olduklarında 4 boğum üzerinden uçları alınır. Yan sürgünlerin gelişmesi teşvik edilmiş olur.
Uç alındıktan 4 hafta sonra çiçek tomurcuğu oluşumunu teşvik etmek için gene 17o C gece sıcaklığında yastıklara uzun gün koşulu uygulanır. Uzun gün bitkilere 21 gün süre ile 4 saat ilave aydınlatma ile sağlanır. Fazla uzun gün uygulama bitkilerin uzun ve tepelerinin ağır olmasına neden olur. Bu nedenle 21 gün sonunda çiçek açıncaya kadar tekrar kısa gün şartları uygulanır. İlk uzun gün uygulamasından sonra bitkiler takriben 50 gün içinde çiçekler açarlar. Büyüme ve gelişme için en uygun gece sıcaklığı 15-18o C dir.
Gübreleme
Her yıl Şubat-Mart aylarında saksı değiştirme yapılır. Nisan-Ağustos ayları arası haftada bir kez 2-3 g/1 kompoze gübre verilir. Yüksek orantılı nemin yanı sıra ilkbahar ve yaz aylarında bol miktarda suya gereksinim gösterir.
Sulama
Özellikle sıcak günlerde yapraklara su püskürtülmelidir. Saksı toprağı gereğinden çok nemli tutulursa tomurcuklar da dökülmeler görülür. Dinlenme dönemi olan Eylül-Şubat ayları arası verilen su miktarı azaltılmalı, ancak toprak hiçbir zaman tümüyle kuru bırakılmamalıdır.
Budama
Çok fazla boylanmış bitkiler Şubat ayında kuvvetlice budanırlar. Genç bitkilerde ise, dallanmayı teşvik etmek için yine Şubat ayında uç alma yapılır.
Hastalık ve Zararlılarla Mücadele
Önemli hastalıkları Virüs, Kök Çürüklüğü, Solgunluk, Pas ve Kurşuni Küf; zararlıları ise Nematodlar, Kırmızı Örümcekler, Thripsler, Yaprak Bitleri, Beyaz Sinek ve Unlu Bitler’dir.
Çimdikleme: Uzun dalların uçlarını çimdiklemek yan dalların gelişmesini sağlayarak bitkinin daha hacimli ve daha çok çiçekli olmasını sağlar. Eskimiş çiçekleri de kopartın, çünkü çiçeklenmeyi azaltırlar.
Sümbül
Sümbül; Salkım biçimi, hoş kokulu, mavimtırak çiçekler açan, güzel bir süs bitkisidir. Lale, zambak gibi, soğandan üretilir. Baharın başlarında çiçek açar. Bu çiçeklerin beyazı, moru olduğu gibi alacalısı da vardır.
Lale gibi Avrupa’ya Türkiye’den gitmiş olan sümbülün birçok türleri üretilmiştir. Bunlardan Hollanda sümbülünün soğanı iri, çiçeklerinin renkleri daha canlıdır. Paris sümbülü daha ufaktır, renkleri de beyaz, mavi, pembe olur.
Sümbül bahçelerde olduğu gibi saksılarda da yetiştirilir, hattâ soğanlar su dolu şişelerde bile çiçek açar.
Bahçede. — Soğanlar, ekim-kasım arasında, iyice düzlenmiş hafif topraklara 15-20 sm. aralıkla, 5-10 sm. derinliğe dikilir. Soğuktan korumak için üzerleri yaprakla, otla örtülür. Bahara doğru filizlenerek martla, nisanda çiçek açar.
Saksıda. — 18-20 cm. çapında saksılar, diplerine iri çakılla, kiremit, tuğla kırıkları koyduktan sonra, üçte ikisi oldukça besili hafif toprak doldurulur, birer sümbül soğanı dikilir. Saksının geri kalanı da toprakla doldurulur, böylece soğan gömülmüş olur. Bundan sonra saksılar az derin bir hendeğe konularak üzerileri 10-15 cm. kadar kalınlıkta toprakla örtülür. 1,5 ay kadar sonra saksılar hendekten çıkarılır, şasi altına, ya da limonluğa alınır.
Şişede. — Sümbül yetiştirmek için özel şişeler vardır. Bu şişelerde soğanın ancak dibi suya değer. Böyle bir şişe temiz suyla doldurulup üzerine sümbül soğanı oturtulur. Şişeler karanlık, serin bir yere konur, 5-6 hafta orada bırakılır. Sonra ışıklı bir yere alınır. Her 15 günde bir, suyu değiştirilir. Yalnız, bu suyun şişeden boşaltılan suyla aynı ısıda olmasına dikkat etmelidir. Sümbül çiçek açtıktan sonra gene şişede tutulabilirse de, soğanının çürümesi istenmiyorsa çıkarılıp toprağa dikilmelidir. Şişede olduğu gibi yosunda da sümbül yetiştirilebilir.
Sümbüllerin çiçekleri solunca sapları toprak hizasından kesilir. Böylece, bitkinin bütün suyu soğanlara gider, soğanlar irileşir. Haziran sonunda, iyi bir havada soğanlar topraktan çıkarılır, kökleri kesilir, yeni türemiş piçler ayrılır, ana soğanla birlikte bunlar da kutulara konularak kaldırılır, mevsimi gelince, yukarıda anlattığımız usullerde dikilerek yeni sümbüller yetiştirilir. Yalnız, piç soğanlar şişede, yosunda yetiştirilmeye elverişli değildir.
Leylak
Leylak, zeytingiller (Oleaceae) familyasından, 20'ye yakın türü bulunan, bahçeve parkların süslenmesinde çok kullanılan soğuklara oldukça dayanıklıağaççıkların ortak adı.
3-4 metre boylanabilir. Avrupa ve Asya'da yetişen salkım biçiminde güzel kokulu çiçekler açan leylak cinsi üyeleri, bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilirler. Yaprakları parlak yeşil renkte, kenarları düz ve kalp şeklindedir. Bir yıllık dalları üzerinde bulunan çiçekleri bahçe süslemesinde kullanıldığı gibi kesme çiçekçiliktede kullanılır. Çeşitli melezlemelerle yalınkat veya katmerli, beyaz, pembe, kırmızı, açık ve koyu mor, ebruli, krem renginde çiçekler açan pek çok türü elde edilmiştir.
Papatya
Papatya
Bileşikgillerden otsu bir bitkidir. İlkbaharın gelmesiyle beraber kırlarda kendiliğinden açar. Çayırlar bu beyazlı sarılı çiçeklerle bezenir. Papatya toprak altında daima yaşayan köksü bir sapı bulunduğundan her yıl yeniden çıkar.
Papatya
Bileşikgillerden otsu bir bitkidir. İlkbaharın gelmesiyle beraber kırlarda kendiliğinden açar. Çayırlar bu beyazlı sarılı çiçeklerle bezenir. Papatya toprak altında daima yaşayan köksü bir sapı bulunduğundan her yıl yeniden çıkar.
Papatyanın yaprakları tıpkı dereotununki gibi bileşik parçalıdır. Çiçekleri ise küçük bir ayçiçeğini andırır. Ortadaki sarı yuvarlak kısmı çepeçevre beyaz küçük yapracıklar çevirmiştir. Bu küçük beyaz yapracıklar, papatyanın cinsine göre, sarı, hatta kırçıllı da olabilir.
Papatya, çiçeklerinden faydalandığımız bitkilerdendir. Kopartılıp kurutulan çiçekleri kışın çay gibi demlenerek içilir. Bu çay güzel kokulu, göğüs yumuşatıcıdır. Bağırsak yumuşatıcı olarak da içilebilir. Aynı zamanda papatya çayının sakinleştirici etkisi olduğu bilinmekle beraber günde iki fincandan fazla içilmesi uygun değildi.
Zambak
Zambak: (Latincesi Lilium) olan tekçenekliler sınıfının Zambakgiller familyasından bir bitkidir. Kuzey yarımkürenin ılıman bölgelerinde yaygın olarak yetişir. Bir süs bitkisidir. İri, güzel görünümlü ve değişik renkteki çiçekleri için park ve bahçelerde yetiştirilir: 50 kadar türü bilinir.
Beyaz ya da ak zambak anayurdu doğu olan bir türdür. 1 metreye kadar uzayabilir. Beyaz, iri ve güzel kokulu çiçekleri için park ve bahçelerde yetiştirilir. Kırmızı zambak yüksek dağlarda yetişir. Pis kokulu, yer yer esmer lekeli çiçek açar. Öteki türler ise şöyle sıralanabilir: Benekli zambak (koyu kırmızı çiçekli), Çin zambağı, sarı zambak, Trabzon zambağı (Doğu Karadeniz’de yetişir), uzun çiçekli zambak, yaldızlı zambak (Japon zambağı) zığana zambağı (Doğu Karadeniz’de yetişir).
Orkide
Orkide çiçekli bir bitki. Familyası: Salepgiller (Orchidaceae). Türkiye’de yetiştiği yerler: Anadolu’da tabiî olarak yetişmekle birlikte kültür şekilleri sera ve salonlarda yetiştirilir. Çeşitli türleri yavru vatan Kıbrıs’ın “Beş Parmak Dağları”nda da yetişmektedir.
Sera ve salonlarda yetiştirilen süs bitkisi. Tropik, subtropik, ılıman ve hatta serin iklim kuşaklarında tabiî hâlde yetişir. 20.000’den fazla tür ve varyeteye sâhiptir. Bunlar içinde 15-20 tânesi süs bitkileri olarak yetiştirilmektedir. Bilhassa Ceologyne cristata, Odontoglossum grande, Paphiopedilum insigne ve Lycaste skinneri çok kolay yetişen ve ısı istekleri fazla olmayan türlerdir.
Orkideler, sera ve salon süs bitkileri içinde çok nârin, gâyet güzel, câzip, dekoratif veuzun müddet dayanan çiçekleriyle kıymetli bitkilerin başında yer alır. Aynı zamanda bilhassa tropik orkideler kesme çiçek olarak da özel bir renk ve fon güzelliğine sâhiptir. Tropikal orkideler genellikle epifit olarak ağaçların üzerinde yaşarlar.
Yetiştirilmesi: Genel olarak sera veya çiçek pencerelerinde, gâyet aydınlık yerlerde bulundurulmalı, sâdece sabah ve akşam güneşine mâruz bırakılmalıdır. Orkidelerin büyük bir kısmında kök ve sürgün verme, ilkbahar ve yaz aylarına rastlar. Bu devrede bitkilerin nisbî rutubetçe yüksek yerlerde bulundurulmaları gerekir. Seralarda bunu temin maksadı ile bitkilere sık sık, çokince zerreler hâlinde, kireçsiz su püskürtülmesi uygundur. Kireç ve klor ihtivâ eden su, orkidelerde gelişmeye derhal olumsuz etki yapar.
Orkide yetiştirilecek seraların aydınlık olması, iyi ısıtılabilmeleri ve sıcaklığın oldukça sâbit tutulabilmesi gerekir. Üretilmeleri, ilkbaharda saksı değiştirme esnâsında, ayırma sûretiyle yapılır. Ayrılan bitkiler, önce 6-8 santimetrelik küçük saksılara alınır ve iyice köklenmeyi müteakip 10 santimetrelik saksılara şaşırtılırlar. Saksı değiştirme işi, iki yılda bir olmak üzere mart ve nisan ayında yapılır. İlkbaharda çiçek açan türlerde ise saksı, çiçeklenme periyodundan sonra değiştirilir. Saksı değiştirme esnâsında, harç materyalinin, dış kısımları ve bitkinin ölü kök kısımları ayıklanıp uzaklaştırılır. Orkide yetiştiriciliğinde kullanılacak toprağın iri tâneli, gevşek geçirgen bir yapıya sâhip olması gerekmektedir.
Orkide çiçekli bir bitki. Familyası: Salepgiller (Orchidaceae). Türkiye’de yetiştiği yerler: Anadolu’da tabiî olarak yetişmekle birlikte kültür şekilleri sera ve salonlarda yetiştirilir. Çeşitli türleri yavru vatan Kıbrıs’ın “Beş Parmak Dağları”nda da yetişmektedir.
Sera ve salonlarda yetiştirilen süs bitkisi. Tropik, subtropik, ılıman ve hatta serin iklim kuşaklarında tabiî hâlde yetişir. 20.000’den fazla tür ve varyeteye sâhiptir. Bunlar içinde 15-20 tânesi süs bitkileri olarak yetiştirilmektedir. Bilhassa Ceologyne cristata, Odontoglossum grande, Paphiopedilum insigne ve Lycaste skinneri çok kolay yetişen ve ısı istekleri fazla olmayan türlerdir.
Orkideler, sera ve salon süs bitkileri içinde çok nârin, gâyet güzel, câzip, dekoratif ve
Yetiştirilmesi: Genel olarak sera veya çiçek pencerelerinde, gâyet aydınlık yerlerde bulundurulmalı, sâdece sabah ve akşam güneşine mâruz bırakılmalıdır. Orkidelerin büyük bir kısmında kök ve sürgün verme, ilkbahar ve yaz aylarına rastlar. Bu devrede bitkilerin nisbî rutubetçe yüksek yerlerde bulundurulmaları gerekir. Seralarda bunu temin maksadı ile bitkilere sık sık, çok
Orkide yetiştirilecek seraların aydınlık olması, iyi ısıtılabilmeleri ve sıcaklığın oldukça sâbit tutulabilmesi gerekir. Üretilmeleri, ilkbaharda saksı değiştirme esnâsında, ayırma sûretiyle yapılır. Ayrılan bitkiler, önce 6-8 santimetrelik küçük saksılara alınır ve iyice köklenmeyi müteakip 10 santimetrelik saksılara şaşırtılırlar. Saksı değiştirme işi, iki yılda bir olmak üzere mart ve nisan ayında yapılır. İlkbaharda çiçek açan türlerde ise saksı, çiçeklenme periyodundan sonra değiştirilir. Saksı değiştirme esnâsında, harç materyalinin, dış kısımları ve bitkinin ölü kök kısımları ayıklanıp uzaklaştırılır. Orkide yetiştiriciliğinde kullanılacak toprağın iri tâneli, gevşek geçirgen bir yapıya sâhip olması gerekmektedir.
Güller
Gül; (Lat. Rosa) İki çenekliler sınıfının, Rosales takımının, Gülgiller familyasından bir bitkidir. Kuzey yarım kürenin ılıman ve subtropikal bölgelerinde yetişir. Kışın yaprağını döker. Bazı türleri ise her dem yeşildir. Dikenli çalı ya da ağaççık görünümündedir. Gövdesi dik ya da sürüngen olabilir. Bazı türleri sarılcıdır. Çiçekler kırmızı, beyaz, san, pembe hatta siyah renkte olabilir. Dalların ucunda tek tek ya da toplu halde bulunur. Tüm bölümleri beşli olan çiçeklerin petallerinde uçucu yağ, galikasit, kimyasal maddeler içerir. 200′e yakın türü vardır. Bu türlerden melezleme yoluyla her birinin yüzlerce çeşidi bulunan pek çok bahçe gülü ırkı elde edilmiştir. Ağacı özellikle mobilyacılıkta aranır. Aranan türleri misk gülü, şam gülü, has gül, yedi verendir. Çiçek yapraklarından gül yağı (gül esansı) elde edildiği gibi reçel, şurup, içki yapımında da kullanılır.
Gülgiller, (Lat. Roseceae) İki çenekliler sınıfının, Rosales takımından bir bitki familyasıdır. Kışın yaprağını döken ya da her dem yeşil kalan, bazıları dikenli, bazıları da tırmanıcı, otsu ve odunsu bitkileri kapsayan bu familyanın 115 kadar cinsi ve 3.200 kadar türü vardır. Dört alt familyaya ayrılır. Bu familyaya ait bitkilerin yaprakları almaşık, basit ya da bileşik yaprak biçiminde olup diplerinde ilci tane kulakçık bulunur. Çiçek çanağı dört ya da beş ayrı çanak yapraktan yapılmıştır. Taç, çanak yapraklarla almaşık dizili, düzgün sıralar halinde 4-5 taç yapraktan yapılmıştır. Erkek organ çok sayıdadır. Meyveler çok çeşitli biçimlerde olabilir.
Başlıca cinsleri; erkek sakalı, beşparmak otu, çilek, gül, aslan pençesi, kiraz, erik, badem, şeftali, elma, üvez, ayva ve alıçtır.
Horoz İbiği Çiçeği
Horoz İbiği; (Lat. Amaranthus) Horozibiğigiller familyasından, kırmızı çiçekleri horoz ibiğine benzeyen süs bitkisidir. İki çenekli ve yıllık bir bitkidir. Yapraklan tam ve parçalı, kat biçimindedir. Anayurdu Güney Asya’dır.
Horozibiğigiller, (Lat. Amaranthaceae) İkiçenekliler sınıfının Centrospermae takımından familyadır. Tropikal Afrika, Güney Asya ve Amerika’da yetişen bu familyaya ait 64 cins ve 800 kadar tür bulunur. Bir ya da çok yıllık olabilirler. Yaprakları almaşık ya da karşılıklı dizilişli ve basit tiptedir. Çiçekleri başak, demet ya da salkım halinde olabilir. Meyveleri kapakla açılan kapsül, nuks, drupa ya da bakla tipi olabilir. Bu familyaya ait türlerin tıp ve eczacılık açısından önemi yoktur. Bazıları süs bitkisi olarak yetiştirilir. Türkiye’de 1 cins ve 8 türü bulunur...
Aslanağzı
Aslanağzı Çiçeği; Sıracagillerden yazın çiçek açan çok-yıllık otsu bir bitkidir. Birkaçı bir arada olan, çeşitli renklerde, kokusuz, ancak güzel görünümlü çiçekleri nedeniyle süs bitkisi olarak yetiştirilir. 1.5 m’ye kadar boylanabilir.
Üretilmesi:
Tohum ve çelikle üretilebilir.
Tohum ve çelikle üretilebilir.
Bakımı:
Bol ışıklı yerleri, az nemli, biraz kumlu ve derince toprakları sever.
Bol ışıklı yerleri, az nemli, biraz kumlu ve derince toprakları sever.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)